15 Haziran 2014 Pazar

Orucun Önemi

Oruçlunun uykusu ibâdet, susması teşbih sayılır. Ameli kat kat, duâsı makbul olur.
Evet, oruç, ibâdet kasdı ile yemek-içmekten, cinsi münâsebetten kendini tutmaktır.
Oruç’un hikmeti odur ki, tutan kimsenin hayvanı arzularını terkedip insânî arzularının kuvvetlendirilmesidir. Nefse hâkimiyet sağlayıp Allâh yolunda tevessül edilmesidir. Allâh rızasını kazanmak tarafı alınır. Şehevi duygular terkedilir ve bu suretle dünya ve âhiret saâdeti için gerekli ahlâkî faziletler elde edilir.
Hikmet-i teşrii dini mevzuun güzelliklerini ve maslâhatlarını bildirdiğine, meselelerin emir ve nehiylerin sırlarını ve teklifin kıymetini açıkladığına ve nihâyet dünya ve âhiret saâdetini, mükâfat ve mücâzaatının mertebelerini verdiğine göre, orucun fezâili ve füyûzâtı çok alâka çekici ve husûsi mâhiyette önemlidir.
Teşriin bizzat esâsı, hikmet ve maslâhat, kulların hidâyet ve saadetini sağlamak içindir :
Esasen oruçun ruhu ve özü Allâh’ın emrini yerine getirmek ve rızâsını tahsil maksadiyle bedenî lezzetlerden ve kötülükten nefsini çekerek halka ezâdan imsâkdır.
Dünya lezzetlerinin en büyüklerinden olan yiyip içmekten, şehevi arzulardan, Allâh’ın rızası için ferâgat, tam manasıyla dindarlık ve Allâh’a bağlılıktır. Bu bir nev’î mücâdele muâhededir ki, insan bununla kemâle erer.
Hikmetlerin vâzı, gayelerin kemâlini cehdin ve gayretin kuvvet ve kemâline bağlamış, noksanını tevessüldeki kusurlara tâbi kılmıştır. Yorulmaksızın kazanç, çalışmaksızın ilim, cehd etmeksizin fazîlet elde edilemez.
Bu dünya âhiret yolu üzerinde bir köprüdür. Aynı zamanda âhiretin bir tarlasıdır. Ne ekersen orada o çıkar karşına. Sakın ekmeden biçileceğim zannedip gafil olma. Çünkü insan başı boş bırakılmış, akıl sâhibi olmuş, hayır ve şerre müsteit bir varlık olarak yaratılmış ve birçok ahkâm ile mükellef kılınmıştır. Bu sebeple kulların imtihanı, ibtilâsı ve saadeti irâdî fiillerine maaş ve maadına ait menfaatları ve maslahatları idrak müfekkirlerine verilmiştir. Kişinin mesûliyetinin esası da bu hikmete bağlıdır. Bu sebepledir ki müslümanlık maslâhatı emretmiş ve mefsedeti nehyetmiştir. Çünkü bütün menâfi’i insanlara aittir. Binâenaleyh ruhu tavsiye etmek bir hayır, kendini hesaba çekmek fazilet ve fakirlerle hemhâl olmak bir kemâldir. Dünya ve âhiret bahtiyarlığı ise Allâh’a kulluk vazifesini severek ifadır.










ORUCLA  İLGİLİ HADİSLER
1) Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri,orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.
2) Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!'' desin (ve ona bulaşmasın).
3) Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar
4) Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez
5) Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun seyabından hiçbir eksilme olmaz
6) Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.
7) Hilâli görünceye kadar oruç tutmayın, yine (müteakip) hilâli görünceye kadar da yemeyin. Bulut araya girerse ayı takdir edin
8) Ramazan ayını, hilâli görmedikçe veya sayıyı ikmal etmedikçe öne alıp başlatmayın. (Hilali görüp veya sayıyı tamamladıktan) sonra müteakip hilâli görünceye veya sayıyı tamalayıncaya kadar orucu tutun
9) (Muteber) oruç, (hep beraber) tuttuğunuz gündekidir. (Muteber) iftar, hep beraber) ettiğiniz gündekidir. (Muteber) kurban (hep beraber) kurban kestiğiniz gündekidir.
10) İki bayram ayı eksilmezler: Bunlar Ramazan ve Zü'l-Hicce aylarıdır
11) Kim orucu fecirden önce niyetle (kesin kılmazsa) onun orucu yoktur
12) Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin
13) Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam olmak
14) Hacamat ettiren de, hacamat eden de orucunu açmıştır
15) Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir
16) Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket var
17) Bizim orucumuzla Ehl-i Kitab'ın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir
18) Biriniz ezanı işitince (yiyip-içtiği) kap elinde ise, ihtiyacını görünceye kadar onu bırakmasın.'
19) Gece şu taraftan (doğudan) gelince, gündüz de şu taraftan (batıdan) gidince, güneş de batınca oruçlu orucunu açmıştır
20) Kim yalanı ve onunla ameli terketmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur
21) Biriniz yemeğe davet: edilince, oruçlu ise: "Ben oruçluyum" desin
22) Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe (nafile) oruç tutmasın.
23) Oruçlunun yanında oruçsuzlar yemek yiyecek olursa, melekler oruçluya rahmet okurlar
24) Kim, üzerinde Ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin
25) Şurası muhakkak ki, oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Reklam Alanı