14 Haziran 2014 Cumartesi

İSLAMİYETİ SAVAŞLARI

1BEDİR SAVAŞI
Müslümanlar ve Kureyşli müşrikler arasında 13 Mart 624 tarihinde yapılmış olan ilk savaştır. Bu savaş Müslümanlar ve Kureyşliler arasında olmasına rağmen, İslamiyet açısından oldukça önemlidir. Müslümanların buradan zaferle ayrılması, İslamiyet'in yayılmasında önemli bir etkendir. Bedir savaşçıları Ashab-ı Bedir ya da Bedriyun olarak bilinen kişiler, Hz Muhammed'in sahabeleri içinde oldukça kıymetlidir. Bu zafer İslam camiası açısından temellerin sağlam olmasına yardımcı olmuştur. Hz Muhammed savaş öncesinde secdeye kapanarak, "Ey Allah'ım şu küçük ordu eriyip giderse, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmayacaktır." demiştir. Bu savaşın Kadir gecesiyle aynı geceye denk geldiği söylenmektedir. 















Bedir Medine'nin 120 km güneybatısında kalan, Kızıldeniz'e 20 km mesafede bir kasabaydı. Mekke ve Medine arasından geçen kervanlar buradan Suriye'ye kadar gitmekteydi. Buradaki halkta kervanlara verdikleri hizmetlerle geçiniyordu. Malları yağma edilen Müslümanlar, buna karşılık kervanlara saldırı düzenleyerek geçimlerini sağlıyorlardı. İçinde oldukça fazla ticari mal bulunan Ebu Süfyan yönetimindeki bir kervana yapılacak saldırıyı haber alan Kureyşliler savaş hazırlıklarına başladı. Ebu Süfyan ise kervanın yolunu değiştirdi. Müslümanlar Bedir yakınlarında Hz Muhammed komutasında 305 kişiyle kervanı beklerken, Kureyşliler de 950 kişilik bir ordu hazırlayarak, Ebu Süfyan'ın tehlikenin bitti demesine rağmen, Bedir'e doğru yola çıktı. Ordular karşılıklı geldiklerinde, Arap savaşlarının geleneği olan "Er dileme" için aralarında üçer kişi seçtiler. Yaptıkları üç karşılaşmayı da Müslümanlar kazandıktan sonra, savaş başladı. Kureyşliler komutanları olan Ebu Cehil öldürüldükten sonra dağıldılar. Hz Ali bu savaşta önemli bir rol oynamıştır. Hz Muhammed'in bayraktarlığını yapıp, müşriklere ağır kayıplar verdirmiştir. Geride 70 ölü ve bir o kadar esir bıraktılar. Müslümanların kaybı ise 14 kişiydi. Savaşı Müslümanlar kazanmıştı. Hz Muhammed esirlere iyi muamele edilmesini, ihtiyaçlarının görülmesini istedi. Esirlerden sadece iki kişi idam edilmiştir. Bunlar Müslümanlara eziyet yapmış olanlardı. Savaşta öldürülenler arasında Ebu Süfyan'ın kayınpederi, oğlu ve kayınbiraderi de bulunuyordu. Ebu Süfyan ve karısı bunun intikamını almak için yemin etmiştir. Müslümanlar esirlerin karşılığında Mekkelilerden yüklüce miktarda para aldı. Savaş alanında elde edilen ganimetlerle birlikte alınan paralarda Müslümanlar arasında eşit olarak paylaşıldı.
2UHUD SAVŞI
625 yılında Uhud dağı eteklerinde yapılmıştır. Savaş Medine'de bulunan Müslümanlarla, Mekke'deki Ebu Süfyan'ın ordusu arasında geçmiştir. Bedir savaşında yaşananların öcünü almak isteyen Kureyşliler itibarlarını yeniden elde etmek için hazırlık yapmaya başladılar. Bedir savaşında oğlunu kaybeden Ebu Süfyan, babası, kardeşi, oğlu ve amcası öldürülen Ebu Süfyan'ın eşi ve babasını kaybeden İkrime bu savaşın başını çekmekteydi.  

 Kureyşliler karargahını Uhud dağının Medine'ye bakan tarafına kurdular. 700 kişilik Müslüman ordusu Uhud dağına ulaştı ve düşmana karşı hazırlıklara başlandı. Düşmanlar Müslümanları yenerek, şehri yağmalama planları yapıyordu. Bu yüzden Uhud dağının Medine'ye yakın tarafı savaş alan seçildi. Hz. Muhammed orduyu belli bir düzene göre yerleştirdi. Dağın sol tarafına elli kişilik bir okçu grubunu yerleştirip, düşman yense de, yenilse de yerlerinden ayrılmamalarını söyledi. 27 Mart 625 yılında vuruşmalar başladı. Savaşın ilk safhasını alınan tedbirler sebebiyle Müslümanlar kazandı. Savaş Müslümanların lehine devam ederken Mekkelilerin kaçışını gören okçular yerlerini terk ettiğinden, süvarilerin komutanı Halid Bin Velid bu tepeden geçerek, Müslümanları arkadan kuşattı. İki ateş arasında kalan Müslümanlarda 70 tane şehit verildi. Bu şehitlerin arasında Vahşi'nin öldürdüğü Hz. Hamza'da bulunuyordu. Bundan sonra Müslümanlar Uhud dağına doğru çekilmeye başladı. Bu savaştan sonra tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'in fikirlerine karşı çıkmadı. Çünkü okçular yerinden ayrılmasaydı bu savaşı da kazanacaklardı. 
3HENDEK SAVAŞI
Müslümanlarla Mekkeli müşriklerin yapmış olduğu son savaştır. Bu savaş hicretin beşinci yılında, 627 senesinde yapılmıştır. Müslümanların hendek kazarak yaptıkları savaş stratejisi, savaşın bu isimle anılmasına sebep olmuştur. Yahudi ve müşriklerin birleşimiyle kurulan bir orduyla yapılan bu savaşa Anzab Savaşı da denmektedir. Müşriklerin sayıca daha üstün olduğu savaşta, Müslümanlar galip gelmiştir. Müslümanlar için savunma savaşı olarak tarihe geçmiş bir savaştır.
Müşrikler Gatafan, Tihame, Kinane, Beni Esd, Ehabiş, ve Necd kabilelerinden aldıkları paralı askerleri ve kendi birliklerindeki askerleri bu savaş için hazırlamaya başladılar. Müşriklerin kabilelerle birleşerek hazırladığı orduya, Müslümanların sayıca karşı koyması imkansızdı. Bu sebepten dolayı, Müslümanlarda harekete geçerek, kendilerine faydalı olabilecek savaş stratejilerini belirlediler. Selma-ı Farisi'nin önerisiyle Medine şehrinin önemli yerlerine hendekler kazdılar. Bunun amacı savunmayı kolaylaştırmaktı. Uzun bir çalışmadan sonra hendekler hazırlanmış, içinden çıkan topraklardan siperler yapılmıştır. Hendeklerin derinlikleri, bir insanın buradan çıkamayacağı kadar olacak şekilde ayarlanmıştı. Hendeklerin hazır olması bir aylık bir süreyi bulmuştur. Peygamberimiz bu hazırlıkları orada kurulan çadırdan takip etmiştir. Daha sonra buraya yapılmış olan Zubab Cami, bunun anısına yaptırılmıştır. Kadın ve çocukları korumak için şehirde bulunan kulelere yerleştirdiler. Karargahlarını Sal dağında kuran Müslümanlar, hendekleri korumak için gruplar oluşturdular. Bunun amacı müşriklerin hendekleri aşmamasını sağlamaktı. Karşılıklı olarak yapılan ok atışları sonrasında, kuşatmanın etkisiz olması ve yiyeceklerin tükenmesi ile müşrikler, Beni Kureyze Yahudilerini savaşa girmeye razı ettiler. Yahudilerin amacı Müslümanlara arkadan saldırmaktı. Hz. Muhammed bunu duyunca onların saldırı yapacağı yöne bazı birlikleri yönlendirdi. Beni Kureyzelilerin Hz. Muhammed'e saldırmama sözü bulunması nedeniyle, bu girişim başlamadan sona erdi. Yahudilerin bir kısmı kulelerde bulunan kadın ve çocuklara saldırsa da, başarılı olamadılar. Kuşatma bir ay süresince devam etti. Soğuk ve fırtınanın etkili olmasıyla, müşrikler kuşatmayı sona erdirdi. Hendek savaşı onlar için hezimetle sonuçlanmış oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Reklam Alanı